Fenerbahçe:1 Eskişehirspor:0 / 1-0 Olsun Bizim Olsun!
Fenerbahçeli oyuncular tamamen başlıktaki klişeyle oynadılar tüm maçı. Maçın başlarında topa daha fazla yön veren takım Eskişehirspor olmasına rağmen, 10. dakika itibariyle öne oynamaya başlayan Fenerbahçe 14. dakikada golü buldu. 19. dakikada da Nadarevic kırmızı kartı görüp, takımını 10 kişi bırakınca maç Fenerbahçe'nin paslaşması haline büründü...
Arada sırada kaleye gitmeyi deneyen Fenerbahçe, ilk yarıda 1-2 pozisyonu harcadı. Bir tane %100'lük gol pozisyonu olabilecek atağı yardımcı hakemin yanlış bayrağıyla kesildi ama üretkenliğin yüksek olduğunu söylemek mümkün değildi... Dediğimiz gibi sadece pas yapıyordu takım...
Eskişehirspor da bekledi ve kazandığı toplarla atak yapmaya çalıştılar ama onların da kayda değer bir girişimi olmadı ilk yarıda...
İkinci yarının başında Fenerbahçe'nin verilmeyen penaltısı, farklı gidebilecek maçın da önüne geçmiş oldu. 2-0 olsaydı, çözülen Eskişehirspor ve 1 fazla Fenerbahçe ile maç çok başka türlü bitebilirdi...
İkinci yarı da maçın son 5 dakikasına kadar, ilk yarıdan farklı değildi. Böyle oyunlarda, fazla kişiyle ve önde olan takımın, pas yaparak oyunu tutması beklenebilir ama Fenerbahçe, detayları uygulayamadığı için bunun yansımaları çok da olumlu olmadı. Şöyle ki; oyunu geniş alana yaymazsanız(kastım oyunu enlemesine geniş olarak oynamak, savunma ile forvetin arasını açmak değil) ve bu pas trafiğini belli bir hızın üzerinde gerçekleştirmezseniz; rakibin eksikliğinden yararlanamazsınız...
10 kişi ile 11 kişi oynamak arasında, 1 ve 2. bölgelerde alan paylaşımı yapmak anlamında çok da büyük fark yoktur aslında. Tek forvete düşersiniz(ki bu isim Mehmet Yıldız'dı Eskişehirspor'da) geri kalan oyuncular, normal bir dizilişle alan daraltmayı başarabilirler... Siz tempoyu arttırmazsanız, fazla oyuncuyla rakip yarı alanda ve ceza sahası çevresinde yer almazsanız ve hatta ekstra oyuncuları oyuna sokmazsanız(oyuna sokmak derken savunmadan bir oyuncuyu pas alış-verişine sokmayı kastediyorum) rakip sadece doğru kaymalarla, savunma stratejilerini yansıtabilir. Hem de hiç yorulmadan...
Fenerbahçe'nin bugünkü sorunu buydu ve bu Eskişehirspor'un işine geldi. Maçın sonunda fizik olarak diri kalmanın ödülünü de alabilirlerdi. Dede'nin uzaktan şutunu Volkan çıkardı ve Eskişehirspor, kırmızı karttan sonra oluşturduğu tüm stratejiyi doğru uygulasa da puan almayı beceremedi...
Fenerbahçe, sanki hafta içinde Avrupa Kupası maçı oynayacakmış gibi tedirgin ya da hafta içi bir Avrupa Kupası maçı oynamış kadar temposuzdu... Dün Trabzonspor'un puan kaybetmesi, yarın derbi maçının olması 1-0'a yatma fikrini geliştirebilmiş olabilir oyuncuların kafasında... Ama 2 puan da bırakılabilirdi bu küçük hesaplar yüzünden...
Son 4 haftada sadece 5 puan alabilen Fenerbahçe için galibiyet önemliydi.
Emre'ye bir parantez açalım... Blogtivi programına katıldığımızda da bir Fenerbahçeli olarak söylemekten çekinmemiştim, Emre'nin karakteri ile ilgili sıkıntılarımı... Bugün sahadaki tavrı gerçekten çok iticiydi... Bu tip oyuncular ne kadar yetenekli olsalar da bir bedel ödemeliler. Hakemin ya da PFDK'nın cezalandırmasına gerek yok, Fenerbahçe kulüp olarak bir uyarı vermelidir kendisine.
Hiçbir rakibine sert bir faul yapmadı, kimseyle kafa kafaya, gırtlak gırtlağa gelmedi, evet! Emre bunları da yapabilen bir adam. Bana kalırsa Gökhan Gönülle yaşadığı tartışma da en hafifi. Olabilir bu tip şeyler. Zaten Emre, Gökhan'ın çok çalışmadığından yakınıyordu geçen senenin sonunda da. Ve Gökhan'ın kötü formu, onu sinirlendirmiş olabilir. Bu takımın kaptanlarından biri olarak, fazlaca asabi bir biçimde olsa da Gökhan'a kızmasını çok yadırgamıyorum ama maç boyu “dır dır” konuşan, her an bir mevzu çıkarabilecekmiş gibi görünen, mimik ve hareketleriyle antipatiklik sınırlarını zorlayan ve kendi taraftarlarını bile görsel anlamda rahatsız eden bir adamın, ciddi şekilde, belki de son kez uyarılması gerek. Aykut Kocaman tarafından... Tek adres odur bu hususta...
Fenerbahçe:1 Eskişehirspor:0 / 1-0 Olsun Bizim Olsun!
Reviewed by Reklam Shiled
on
12:58
Rating:
Hiç yorum yok: